• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

AKÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mücahit GÜLTEKİN bu hafta öğrencilerimizle " İSLAM BİRLİĞİ ÜTOPYA MI? " konusu üzerine söyleşi gerçekleştirdi.

      Bizim kadar yeryüzünde dramatik ve trajik  tablosu olan belki de başka bir topluluk belki de yoktur. Birlik ve beraberliğimiz üzerine bu kadar delil olacak, bu kadar bir geçmişe sahip olacaksınız. Bir ve beraber olmamız için ibadetlerimiz bizi zorluyacak. Ama buna rağmen paramparça, darmadağın olacaksınız. Bundan daha büyük problem olabilir mi?

      Müslümanlar niçin birlik ve beraberlik içerisinde olmalıdırlar? Bildiğiniz gibi Kur’an Müslümanları kardeş ilan ediyor. Rengine, ırkına, coğrafyasına bakmadan kardeş ilan ediyor. Bu şu demektir: seninle benim kardeş olmam, yazılı bir sözleşmeye dayanmaz. Senin ve benim bir tercihim değildir. Yani Avrupa birliği’nin yaptığı gibi, ya da abd’nin yaptığı gibi değildir. Yani senin ve benim birlikte olmamız, birbirimizin menfaatine olan bir şeydir, O zaman gel birlikte hareket edelim gibi bir şey değildir bu. Sana ve bana bırakılmış bir şey değildir bu. Seni ve beni kardeş yapan Allah’ın (c.c) bir hükmüdür ve bunun dışında başka bir şey, bir yol  arama şansımız yoktur. Bir Türkiye’li, bir Nijerya’lı, bir Kazakistan’lı, bir Türkmenistan’lı, bir Mısır’lı, bir Çad’lının, ben şununla kardeş olacağım, bununla kardeş olmayacağım deme şansı yoktur. Çünkü Allah (c.c) Hucurat suresinde diyor ki;  “ ancak; mü’minler kardeştir. “ bu bir ayettir ve sana bırakılan bir şey değildir. O yüzden bunun altının çok kuvvetli çizilmesi gerekmektedir. Kardeş olmak Allah tarafından sana ve bana verilmiş bir sorumluluktur.

      Bir başka ayet-i Kerimede Al-i İmran suresinde Allah (c.c) “ hepiniz toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, dağılıp, parçalanmayın “ buyuruyor. Yoksa; devletiniz gider, gücünüz gider, rüzgarınız gider. Yani Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde bir ve beraber olmalıdırlar. Kime karşı? Kafirlere, zalimlere karşı. Canımıza kastedenlere karşı, topraklarımıza kastedenlere karşı. Bu birlik ve beraberliğin bir gerekçesi, bir mantığı vardır. Çünkü biliyorsunuz, islam’da cem olmak, cami, cemaat gibi kavramların hepsi toplanmaya, toplu olmayı, birliği ifade eder. Cum’a namazları bizi birleştiriyor ancak bu birliktelik sadece fiziki bir birliktelik olmamalı. Aynı zamanda düşünce ve ruh bazında da bizi birleştirebilmeli. Bakın ben iddia ediyorum. Müslümanlar ömürlerinde bir kez hakkıya hacc yapsınlar. Dünyanın hiçbir ülkesi bir müslümanın kılına zarar veremez. Dünyada hiçbir güç, her sene 4-5 milyon kişiyi bir yerde toplayamaz. Biz 20 akademisyeni bir araya getirip bir sempozyum yapabilmek için aylarca uğraş veriyoruz. Ama hacc’da öyle mi? Dünyanın dört bir yanından insanlar her yıl buraya geliyor. Bu Allah’ın (c.c) gücü. Bunun seninle, benimle alakası yok. Ve orada da milyonlarca insan, tek bir merkezin etrafında, tek bir yörüngede, kişisel kıyafetlerimizden, günlük kıyafetlerimizden arınmış bir vaziyette, makamımızdan, mevkimizden uzaklaşarak tek bir merkezin etrafında bir nehir, bir derya gibi Müslümanlar birer su damlası gibi birbirlerine karışıyor. Kimin ne olduğu, konumu belli değil. İşte bu insanlar aynı yönde, aynı hedefte ortak hareket ederler. Haccın en büyük ve önemli hususu budur. Eğer 1.5 milyarlık İslam aleminde Müslümanlar yılın bir günü, tek bir günü gündemlerini ortak hale getirebilseler, ortak bir gündemi dillendirebilseler, emeklerini, enerjilerini, zamanlarını bunun için harcayabilseler, Arakan asla yaşanmazdı. Mescid-i aksa asla Yahudilerin işgaline maruz kalmazdı.  Kalplerimiz ve kafalarımız darma dağınık.

      Müslümanların birliğinin önünde bana göre iki büyük engel var. Birincisi milliyetçiliktir yani ırkçılıktır. İkincisi de mezhepçiliktir. Her insanın elbette bir milliyeti olacaktır. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Ancak sorun ırkçılıktır. Bir mezhebinizin olması da gayet normaldir. Ancak sorun mezhepçiliktir. Benim mezhebim senin mezhebini döver noktasına asla gelinmemelidir. Benim ırkım senin ırkını döver muhabbetine asla girilmemelidir. Çünkü bu iki virüs Ümmetçiliği, vahdeti çökertir. Bu topraklarda, bu ülkede 1974 Kıbrıs harbinden sonra Amerika bizim canımıza okurken, gençleri sağcı, solcu, ülkücü komünist diye birbirine düşürdüler ve birbirine kırdırdılar. Eğer kafamızdaki birinci gündem Müslümanların birliği, beraberliği değilse diğerlerinin bir önemi yoktur. Bakın Almanya Fransa yüzyıllık düşmanlıklarını gömdüler. 1945 ikinci dünya savaşında milyonlarca Fransız ve alman öldü ancak NATO onları birleştirdi. Müslümanlar niçin bir araya gelemez ve kardeş olamazlar. Çünkü Müslümanlar bir araya gelebileceğimize, birlik ve beraberlik içerisinde olabileceğimize inanmıyorlar. Çünkü biz hangi ülke ile bir araya gelmeye çalışsak, hemen tarihin tozlu sayfaları açılıyor ve Osmanlı ile o ülkenin yaptığı savaşlar ortaya çıkartılıyor. Neden Avrupa birliği ülkelerine bunu yapmıyorlar? İşte bugün Türkiye’nin cezalandırılmasının en önemli nedeni budur. Çünkü biz birlik ve beraberliği kardeş olmayı amaçlıyor ve bu yönde hareket etmeye çalışıyoruz. 




453 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Hava Durumu
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam15
Toplam Ziyaret36598
Saat